Friday, September 29, 2006

GAA,Landlord,Ulster Hall.....Turkce sozlu Irlanda hafif muzik kaseti :))

Basta ablam olmak uzre pek cogunuzdan mesajlar aldim bugun.Dun niye yazmadin deyu...Demek ki beni takip ediyosunuz, tesekkur ederim, ben sizlerle varim :)) Havadan artik yalnizca gunes actiginda bahsedicem, degisen bisi yok.
Bu yazinin basliginda gecen GAA'nin ne anlama geldigini hicbiriniz bilmiyorsunuz saniyorum.Bu harfler Gaelic Futbol Takiminin kisa adini simgeliyomus.Carsamba gunku curcunali tanitim saatlerinden sonra bizi nerdeyse sehir disinda bir spor kompleksine goturduler.15 kisilik Erasmus grubuyla(biz) birlikte 40 kisiydik yaklasik.Bu etkinligi bize kendi yerel oyunlarini tanitmak amaciyla duzenlemisler.Gaelic ya da Keltik futbolunun kurallarini anlayamadim cunku tam mac basladiginda yagmur da basladi ve korunakli trubun olmadigi icin spor kompleksinin icindeki restoran kismina girdik. Yalniz topunun bildigimiz futbol topundan bi farki yok. Burda oldugumuz surece heralde daha coooook maclar olur ve izleme firsatini elde ederiz. Okulda herkes bize odaklandigi icin hicbir etkinlikten kacma sansimiz yok, bi yerde de iyi aslinda.
Bir de hurling diye bi oyunlari var ki akillara ziyan....Boludayken bana mail gelmisti okulun hurling takimina uye olmak ister misiniz diye. O zaman bu oyun hakkinda hicbisey bilmedigim icin kabul etmemistim. Bugun sorsalar bu sefer de oyunu bildigim icin kabul etmem. Anacim bildiginiz hokeyin cimenler uzerinde oynanan sekli.Yalniz sopalarla top havada ucuyo. Tabi topa vuralim derken kimin kafasini yarmissin kimin gozunu oymussun oyunun sonunda belli oluyo.Olmaz olsun boyle oyun canim :))
Neyse efenim Students' Union'in baskaninin kaptanligini yaptigi uluslararasi (Erasmus erkekleri+ Avusturya'dan Viki being an only girl)Celtic Football ve Hurling takimi 2 saat boyunca sahada adeta tepistikten sonra biz narin! kizlarimizin yanina geldiler ve onlarin gelisiyle midemiz bayram etti, cunku yemek servisi basladi. Soyle bi 15 cesit yemek vardi heralde ama pilavlari pilav deil, tavuklari tavuk deil, kiymali borek gibi bisi vardi; TATLIIIII!!!Zaten burda herseyin tadina bakarken kendimizi hazirliyoruz artik 'bu da tatlidir' diye.Yemekten sonra Turk tatlilarindan konu acildi, iclerinde Turkiye'ye en az bir kere gelmeyen kimse yok gibi.(Bizim sokagin kosesindeki sumuklu bakkal bile Agustos'da Antalyada'ymis)Millet lokuma hasta , baklavaya yanik....
Bendeniz yemegime eslik etsin diye nacizane Black Irish Beer'imi(tavsiye ederim, oldukca hafif, ama hizli icmemek lazim carpar haaaaa)almisim sohbet sahane, sahnede Irish muzigi yapan bi grup, muzik sahane..... Derken St. Mary's'den iki ogrenci kalktilar basladilar dans etmeye, 5 dak. sonra bizi kaldirdilar veeeeeee Irish Folk dansi yaptik hep beraber.Sonra Chris adli bi kardesimiz bizim masaya geldi 'icinizde sarki soylemek isteyen var mi dedi'Bizim Erasmuscularin hepsi kurt tabi 'Senem is a musician!'diye bagirinca hurling topu deil ama kabak benim basima patlamis oldu.Yapma Chris etme Chris dedim yok, biraz sonra kendimi sahnede buldum. (Neyse hepsi sarhos zaten)'Sizin icin Turkce sarki soyleyecegim' dedim ve soyledim de..Alkislar, patlayan flaslar, galiba meshur oldum :))Pek hoslarina gitmis bizden sorumlu devlet bakani sekreterimiz Briege tesekkur ede ede bi kaldi. Chris de sen git bana bira ismarla'beni kirmadin' diyo.Bilseydim geldigimiz ilk andan itibaren sarki soylerdim be ya:)Diyorum ki Turkiye'ye donmeden once burda 'Turkce sozlu Irlanda hafif muzik kaseti' yapayim ne dersiniz?he he he he he
Guzel geceydi, burda gecirdigimiz simdiye kadarki en eglenceli zaman ordaydi bence. Bu guzel geceden sonra dun (Persembe) Sean; sevgili ev sahabimiz tesrif ettiler ve depozitoyla birlikte ev kirasini da alip bizi adeta tavuga cevirip gittiler. Ogleden sonra dersimiz olmadigi icin bizim kizlarla yakin cevremizi tanima turu yapmaya karar verdik. Kiliseden bozma, icinde yalnizca Keltikce konusulan 'Culturlann' diye bi bina var, kitap satilan kismini gezdik, buradan Irish muzigiyle ilgili kitap alabilirim saniyorum. Evimize 15 dak. mesafedeki yuzme havuzunu da gorme firsatimiz oldu, belki gideriz who knows?
Aksam da Amerikali William ve Yunanli Dimitris bize oturmaya geldiler. Bu aksam Ulster Hall'daki Sostakovic konserine gitmek uzere sozlestik. Briege'in abisi orda calisiyomus belki ucretsiz alacaklar bizi :))
Ilk kez camasir makinemizi denedik. Henuz bilmiyoruz evdeki durum nedir? Burda hemen herseyin sistemi farkli oldugu icin ozellikle elektronik aletleri calistirirken bi tereddut yasiyoruz.Onceki gun bi markette siyah zeytin bulunca nerdeyse marketin ortasinda gobek atacaktik. Yalniz bunlar cok sekilce insanlar karrrdesim zeytin bile botoxlanmis gibi ben zeytine zeytin demem zeytin burus kiris olmayinca :))
Korkarim sizlerle Pazartesi bulusabilicem cunku okul hafta sonlari kapali ve internet cafe diye bisi yok burda. Bazi telefonlardan internete baglanilabiliyo, onun da 15 dak.si £4. Gozunu sevdigimin internet cafeleri beeeeee, hic sevmezdim Turkiyedeyken kendilerini, burda degerlerini anladim.
Herkes gendine ve yanindakilere iyi baksin olar?Yeniden gorusmek umidiynen(bu arada telefonum acik ne zaman isterseniz msj atabilirsiniz ama benden cevap beklemeyin:))....

1 Comments:

At 4:32 AM, Blogger Potufus said...

Senem, hangi şarkıyı söyledin?
Burak

 

Post a Comment

<< Home