Mystery Tourzedeler :)), ID Card...
Bahsettigim uzre okulumuzun CILGIN GENCLIGI dun aksam 20.30 civarinda tura katildilar, biz de son anda gitmeye karar vermis, ancak yer bulamamistik, Allah korumus bizi oyle deyyim :))Aksam yemekten sonra dedik ki; "madem onlarin turu var biz de kendi turumuzu kendimiz yaratalim" ve ev arkadaslari olaraktan 4 Turk Beehive'a gittik. Saat 20:00 o sirada. Aman tanrim...!Iceride St. Mary's'in ogrencilerinden dolayi adim aticak yer yok...!Yav bunlar biraz sonra yola cikacaklar ve zaten yanlarina icki almalari serbest. "Turun saati zaten bi acayip, gece yola cikilp sabah 4:00da donulecekse bu iste bi is vardir"diye dusunmustuk de,daha otobuse binmeden sarhos olacaklarini, kizlarin baloya gelirken bile giymedikleri kiyafetleri giyeceklerini tahmin edemezdik...(Eger katilsaydik bize gulerlerdi heralde, kotla ve kazakla gitmeyi dusunmustuk cunku). Neyse bu mahseri kalabaligi yarim saat kadar dehsetle izledikten ve onlar kendileri icin ayarlanmis 24 (yanlis okumadiniz) otobuse dolusup ayrildiktan sonra biz sakin sakin kendimizce birer bira icip Galatasaray'in 2 hafta once Liverpool'la oynadigi maci izleyip eve donduk.
Sabah okula bi cogu gelmedi zaten, ogretmenlerin de haberi oldugu icin bu tuhaf etkinlikten, yoklama almadilar, fazla ders islemediler(garip bi yer burasi). Erasmus ogrencileri icinde bize daha yakin olan ve aramiza yeni katilan (Ispanyol-gecen hafta pazartesi geldi)Angeles'e sorduk "N'aptiniz, nasildi tur?" diye. Hicbir ozelligi yokmus meger, kisa bi Belfast turu attirdiktan sonra sayilarini tam olarak bilemedigim yuzlerce insani bi diskoya tikmislar. Iyi ki de gitmemisiz.
Bugun Angeles ogle yemegine geldi bize, bizim derdimizden bi tek o anliyo, cunku o da ayni durumda."Ben sebzesiz, zeytinyagsiz yasayamam, ev arkadaslarim; ozellikle de Almanlar cok kotu besleniyolar, onlarin yediklerinden yiyemiyorum" diyo. Biz de oyle, bulabildigimiz 2 sebze var: karnibahar ve pirasa. Agaclari cikicak valla icimizde. Dondugumuzde icimizden herhangi birinin bu sebzelerle pilav ve makarna yemek isteyecegini zannetmiyorum oooooggggggkkkk....
Birkac gun onceki yazimin basligini atmama sebep olan 1 numarali insan "Divided Societies"dersinin hocasi. Kendisi Turkiye'de de ornekleri bulunan dinazor hocalarimizdan. Konuya bi turlu giremiyo, anlatmaya baslayabilirse nerden baslayip nereye gidecegini kestiremiyo. Gecen hafta derste Irlandali ogrencilerle aramizda gecen diyalog sanirim daha iyi anlatacak durumu: Kadincagiz konusuyo, hem de yavas konusuyo digerlerinin aksine ama biz gene de hicbisey anlamiyoruz. Sorduk digerlerine de "siz anliyo musunuz" diye. Anlamadiklarini soylediler. Telaffuzu daha da tuhaf oldugu icin hani "Irlandali mi deil acaba?"sorumuza kizlardan birisi "No no she is Irish, but the problem is.....just mental" deyince koptuk tabi. Kadincagiz takti bize pazartesi- persembe dersimiz var, cuma gunu de Erasmus ogrencileriyle Israil- Filistin meselesini tartismak icin ek ders yapacakmis cattik valla....
Bugun ogrenci kartlarimiza kavustuk. Artik kutuphaneye de rahatca girebilices. Teknolojinin gozunu seviyim bea....Iki dakikada fotografini cekiyolar bilgisayar kamerasiyla, yaninda kart makinesi cirrrrrt bisiler yapiyo, hop kart cikiveriyo. Burda teknolojik imkanlar super, hersey ellerinin altinda ama yetismis insan yok dogru duzgun. Bizim(en azindan egitim fakultesi acisindan inceledigimde) mezunlarimizin daha iyi yetismis olduklarini, daha cok konuda daha cok sey bildiklerini ve insanlarimizin (cogunun) kesssssinliknen daha cok calistiklarini anladim.
Ulster Senfoni bu hafta Rachmaninof 2. piyano koncertosunu calacak ama kendi salonlarinda deil. Ablam icin o konsere gitmeyi istemistim ama, Waterfront Hall'a nasil gidecegimi bilmiyorum. Yalniz gitmek de istemiyorum, bizimkilerden kimse gelmezse kalacak zaten.
"What do you think ebouuuuuuuuyyyyyyt?" :)))
0 Comments:
Post a Comment
<< Home